bread

21-26 Mart: Orman Haftası

Orman; hayvanların barındığı, çeşitli bitkilerin bulunduğu sık ağaç topluluklarıdır. Ormanda büyük ağaçlar, ağaççıklar, mantarlar, otlar, yüzlerce, binlerce bitki bir arada bulunur. Çam, sedir, göknar, ladin, ardıç, meşe, dişbudak, kayın, gürgen belli başlı orman ağaçlarıdır.

Ağaçlar ya kendiliğinden yetişir, ya da insanların ormana diktiği fidanlardan oluşur. Buna göre ormanlar doğal ve yapay olarak ikiye ayılır. Türkiye ormanlarının yüzde 93’ü doğal ormanlardır. Oysa Avrupa ülkelerinde doğal ormanların oranı yüzde 1 olup, neredeyse tamamı yapay ormanlardır.

İnsanlar her zaman ağaca ve ağaçtan yapılan çeşitli araç ve gereçlere gereksinme duyarlar. Ormanlar, ağaçlar, toprağın nemli kalmasını sağlar. Toprak kaymasını (erozyonu) önler, selleri durdurur. Ormanlar yörenin iklimini etkiler, yağmur yağmasını sağlar. Çok sıcakları, şiddetli soğukları önler. Ormanlar aynı zamanda av hayvanları, yüzlerce makro ve mikro organizmaların barınağıdır.

Doğal zenginliklerimiz

Ormanlar bir ülkenin doğal güzellik ve zenginlik kaynağıdır. Öte yandan kullandığımız araç ve gereçlerin çoğu ağaçlardan elde edilen odundan yapılır. Evimiz, önümüzdeki masa, oturduğumuz sandalye, elimizdeki kalem, defterimiz, yaktığımız odun hep odun ürünleridir. Günümüzde ormanların asli ürünü olan odunun 6.000’den fazla endüstrisi bulunur. Ayrıca ormanların sağladığı odun dışı ürünler de  yüzlerce endüstri alanı yaratmıştır. Bunların en başında ilaç, boya ve kozmetik sanayi gelmektedir. Ormanlarda aynı zamanda yüzlerce yenebilen şifalı bitki türleri vardır. ‹nsanlığa bu kadar yarar sağlayan, ülke ekonomisinde önemli yeri olan ormanları korumak herkesin görevidir. Bu görev ağaç dikip, yeni ormanlar yetiştirilmesine yardımcı olmakla yerine getirilir. Ormanlara en büyük zarar insanlardan gelir.

İnsanlar orman işletmelerinden izin almadan, çıra yapmak, reçine çıkarmak için ağaçları yaralarlar. Tarla açmak, yerleşim yeri kurmak, hayvanlara otlak yeri açmak için ormanları yok ederler. Ateşin söndürülmeden bırakılması sigaranın söndürülmeden atılması, koskoca bir orman alanının yanıp kül olmasına neden olur. Yanan ormanın yerine yenisinin yetiştirilmesine bir insanın ömrü yetmez. Zararlı böcekler, kemirici hayvanlar, özellikle keçiler, ağacın yeni süren dal ve yapraklarını yiyerek ormanlara zarar verirler. Ormanlara zarar vermek, ceza yasalarına göre suçtur. Orman suçları bağışlanmaz suçlardandır. Ormanların korunması, çevrenin ağaçlandırılması hem yurdun, hem de dünyanın önemli bir sorunudur. Bu nedenle her 21 Mart Dünya Orman Günü olarak kutlanmaktadır.

21 Mart Bahar Bayramı (Nevruz)

Doğa ile iç içe ve kucak kucağa yaşayan, toprağı  ana olarak niteleyen Türklerin düşünce sisteminde baharın gelişi elbette önemli bir yere sahip olacaktı.

Bu bağlamda,  M.Ö. 18. yüzyıldan günümüze kadar 21 Mart günü, Anadolu’dan Asya’nın içlerine dek uzanan engin coğrafyada yaşayan toplulukların pek çoğu tarafından, yaygın olarak bahar bayramı şeklinde kutlanmaktadır.

Bütün bayramların dinî ve millî bir inanıştan, o toplumu ilgilendiren ortak bir hatıradan, geleneklerden, duygulardan ve tabiatın insanlara tesir eden bir olayından kaynaklandığına inanılır. İnsan vücudu ve duyguları, ilkbaharda, durgun kış aylarından sonra heyecanla uyarılmakta, doğanın birdenbire yeşillenmesi ve açan rengarenk çiçeklerle adeta bayram havasına bürünmektedir.

Tetra İletişim, 2011 yılında Doğa Koleji için “Tarım Ders Kitabı” (ISBN: 978-605-4524-76-1) hazırladı. Kitap, Ayfer Erdem Batı, Prof. Dr. Rahim Anşin, Ziraat Yük. Müh. Tolga Özdemir, Peyzaj Mimarı Suzan Saygılı, Ziraat Tek. Merve Tombul ve Vecdi Erbay’dan oluşan bir ekip tarafından kaleme alındı. Kitabın redaksiyonuysa Ayşen Türkmen, Vecdi Erbay ve Ersin Toker tarafından yapıldı. Didem İncesağır ise kitabın grafik tasarım ve uygulamasını gerçekleştirdi. “21-26 Mart: Orman Haftası” adlı konu, kitabın 186. sayfasında yer alıyor.